obama-mecliste






ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama'nın meclisimizde yaptığı konuşma uzun süre hafızalarda kalacak gibi görünüyor. Konuşma metni son derece uzun. Ben özellikle vurguladığı yerleri kısaltarak aşağıya alıyorum. Uzun bir metin okumak yerine bu özet işinize yarayabilir. Ayrıca birkaç kısa değerlendirmeyi de yazının sonuna ekliyorum.




ABD BAŞKANI BARACK HÜSEYİN OBAMA'NIN MECLİSTE YAPTIĞI KONUŞMANIN ÖZETİ




Bazıları bana mesaj vermek üzere Ankara ve İstanbul seyahatlerime gidip gitmeyeceğimi sordular. Cevabım basit: Evet.




Atatürk'ün en büyük mirası Türkiye'nin güçlü ve laik demokrasisi, ve bu Meclis işte bugün bu işi yürütüyor.




ABD'nin ve dünyanın saygısını kazanan bir Cumhuriyet kurdunuz.




ABD ve Türkiye her zaman her konuda hemfikir olmadılar.




Önümüzdeki yıllarda bunlarla ilgili yapacağımız seçimler, geleceğimizin korkuyla mı yoksa özgürlükle mi; yoksullukla mı refahla mı; ihtilafla mı yoksa adil, güvenli ve kalıcı bir barışla mı şekilleneceğini belirleyecek.




Türkiye Avrupa'ya, Boğaziçi'ndeki köprülerden daha fazlasıyla bağlı.




Avrupa, etnik, geleneksel ve inanç çeşitliliğiyle azalmaz, tam tersine büyür. Ve Türkiye'nin üyeliği, Avrupa'nın temelini bir kez daha genişletir ve güçlendirir.




Güçlü azınlık hakları, tüm vatandaşların eksiksiz katkısından fayda görür. Bunu, kısa süre öncesine kadar benim gibi görünen insanlara oy hakkı vermeyen bir ülkenin Başbakanı olarak söylüyorum.




Tarih çözümlenmediğinde, ağır bir yüke dönüşebilir.




ABD, Kıbrıs'ı iki bölgeli ve iki halklı bir federasyon olarak birleştirecek olan adil ve uzun süreli bir anlaşma yolunda, her iki tarafın da talep edeceği yardımı vermeye hazır.




Açık konuşayım: ABD yan yana barış ve güven içinde yaşayan her iki devletin de, yani hem İsrail'in hem de Filistin'in hedefini güçlü bir şekilde destekliyor.




Muhtaç olan Filistinlilere yardım eli uzatırken, bir yandan da kurumlarını güçlendirmeleri için yardımcı olmalıyız. Terörü reddetmeli ve İsrail'in güvenlik konusundaki endişelerinin meşru olduğunun farkına varmalıyız.




İran'ın uluslar birliğindeki rolünü yerine getirmesi gerekiyor; refah ve güvenlik sağlayacak olan ekonomik ve siyasi entegrasyonla. Ve şimdi İran'ın liderlerinin, halkları için silah mı yoksa daha iyi bir gelecek mi inşa edeceklerine karar vermelerinin zamanı.




PKK'nın terör faaliyetlerine karşı yürüttüğünüz mücadelede yanınızda olacağımıza dair Başbakan ve bir NATO müttefiki olarak söz veriyorum.




Son birkaç yılda zorluklar olduğunun farkındayım. Aramızdaki güven ilişkisinin zedelendiğinin de farkındayım, ve bunun İslam inancının uygulandığı birçok yerde geçerli olduğunun da. Söyleyebileceğim kadar açık söyleyeyim: ABD, İslam ile savaşmıyor.




Amerika, Amerikalı Müslümanlarla zenginleşti. Birçok Amerikalı'nın ailesinde Müslümanlar var, veyahut Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede yaşamışlar - biliyorum, çünkü ben de onlardan biriyim.




Gelecek, yok edenlerin değil, yaratanların olmalı. İşte kurmak için çalışmamız gereken gelecek bu olmalı, ve bunun için birlikte çalışmalıyız.




Türkiye'nin geleceğini tartışmayı sevenlerin olduğunu biliyorum.




Ve sizlerin herhangi bir yöne doğru çekilip çekilemeyeceğinizi merak ediyorlar.




Ama anlamadıkları şey şu: Türkiye'nin büyüklüğü birşeylerin merkezinde olma becerisinden kaynaklanıyor.




BARACK HÜSEYİN OBAMA







Konuşma üzerine biraz değerlendirmelerde bulunursak bir mesaj bolluğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Dünya'yı ilgilendiren hemen her konuda Obama'nın vurguladığı noktalar var.

Bunun dışında bizi yakından ilgilendiren Ermeni Meselesi, azınlık hakları ve Irak gibi konularda önemli mesajlar var.




Laik demokrasimize yapılan vurgu önemli.




Bu yeni ABD'nin Ilımlı İslam yerine müslüman ama laik bir modeli kendi müttefiki olarak gördüğünü gösteriyor.

75. günde yapılan ziyaretin Arabistan, Endonezya ya da başka bir müslüman ülkeye değil de Türkiye'ye yapılmış olması, ABD'nin yeni stratejisinde Türkiye'nin önemli bir yer kapladığını göstermektedir.




ABD yeni bir sayfa açıyor ve bu sayfanın önemli ortaklarından birisi de Türkiye olacak gibi gözüküyor. Hatta şimdiden İsrail yerine geçen bir müttefik yorumları yapıldı ancak bu kadar aceleci olmamak lazım. ABD ve İsrail'in farklı ve köklerden gelen derin bağları var. Tarihsel bir arkaplanları var.




Bir de son not olarak Barack Hüseyin Obama'nın Türkiye'de ayrılıp Irak'a gitmesi de akıllara farklı yorumlar getirdi. Önceden planlanmış bir ziyarete benzemiyor ancak güvenlik nedeniyle planlanmış ancak kamuoyuna duyurulmamış olabilir. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de Irak'a sürpriz bir ziyaretle gitmişti.




Obama'nın Irak ziyareti bölgeden çekilmek isteyen ABD'nin biran önce harekete geçmek istediğini gösteriyor. Tabi kapalı kapılar arkasında ne konuşuldu bilemiyoruz ancak bölgeden çekilmek isteyen bir ABD yapması gereken ziyaretleri yapmış durumda. Türkiye üzerinden mi çekilir? Ya da farklı bir yol mu izlenir şu anda yorum yapmak zor.




Sonuç olarak Obama'nın Müslüman dünyasına çok önemli mesajlar verdiğini ve tarihi bir ziyaret yaptığını belirterek yazıyı sonlandırabiliriz.