Dünya tarihi boyunca kaderi değişmeyen bir ülke söyleyin desem aklınıza ilk önce Afganistan gelir. Yüzyıllar boyunca savaşın ve fakirliğin eksik olmadığı bu ülke bir türlü siyasal-toplumsal dönüşümünü gerçekleştiremedi.
Bazen bunu denemeye çalıştıysa da dipten gelen kökten fikir akımlarıyla devrildi, yerle bir oldu. Sözün özü modernleşme denen olgu bu topraklara uğramadı hiç.
Şimdi de Taliban ile ABD ve Nato güçleri arasında sıkışmış bir halk ve ülkeden bahsedebiliriz. Aslında bu ikisine de ihtiyaçları yok ama ayağa kalkacak güçleri de yok. Aç oldukları için haşhaş ile uyutulan ve geleceğe dair hiç bir umutları olmayan yeni Afgan nesli ise ne yapabilir işte bu sorunun da net bir cevabı yok.
Savaş giderek derinleşirken çözümsüzlüğünü de beraberinde üretmeye başladı. ABD ve Nato güçleri bölgede durmadan zayiat veriyor ve savaşın bir çıkmazda olduğu artık net bir şekilde ortada.
İran meselesiyle beraber düşünüldüğünde Afganistan'a nasıl bir rol biçildiği belli. İran'ın doğusunda güven duyulabilecek bir müttefik!
Peki Afgan Halkının geleceği?
İşte onların geleceği hakkında ufak bir umut ışığı bile maalesef yok...
0 Comments