2011 Genel Seçimleri bir gerçeği daha ortaya koydu. Türkiye, seçmeni sağcı ve muhafazakar çoğunluğa sahip dindar bir ülkedir. Böyle bir demografik yapıda sol ve sosyal demokrat bir partinin oylarını arttırması sahadaki taktiksel başarılara bağlıdır.



Son yapılan seçimlerde CHP yüzde 26?da kalarak her ne kadar milletvekili sayısı ve oy oranını arttırmış olsa da bir çok ilde AK Parti?nin gerisine düşerek bir moral çöküntü yaşamaktadır.


CHP?nin kurucu parti olmasının yanı sıra halk tarafından ?dinsiz parti? biçiminde algılanması bu noktada karşısına çıkan en büyük engellerden birisi olarak gösterilebilir. İnsanlar ideolojik olarak CHP ne yaparsa yapsın oy verme davranışında bulunmamaktadır ve bundan sonra da aynı tutum devam edecek gibi görünüyor. CHP?nin öncelikle bu imajı kırma noktasında bir efor sarf etmesi gerekmektedir.


Son seçimlere teşkilatlar bazında iyi hazırlanmayan CHP, Kılıçdaroğlu ve Tekin?in yoğun çabaları ve ekranda gösterilen reklamları ile önemli oranda medyada yer almış anca bunu oylara tahvil edememiştir.


Bu noktada küçük bir örnek vermek istiyorum. CHP Baykal döneminde yapılan seçimde (2007) Kürt nüfusun yoğun olduğu ve 3 milyon küsür seçmene sahip 11 ilden 81,404 oy almış. Gelelim 2011'e... Yeni CHP son yapılan seçimlerde Kürt nüfusun yoğun olduğu 11 ilde 82,419 oy almış. Eski CHP'den 1015 oy fazla almış.


Bu rakamlar gösteriyor ki CHP?nin Diyarbakır ve Hakkari?de mitingler yapması ve insanların alanlara ilgi göstermesi sandığa aynı ölçüde yansımamıştır. Deniz Baykal bile mevcut durumda buna yakın bir oy alacakmış gibi görünüyor. O zaman sarf edilen bunca efor ve ev ev dolaşan Genel Başkan Yardımcısı figürünün de bir anlamı kalmıyor. Parti teşkilatlarının hemen hemen olmadığı sahada Genel Başkan?ın söylemi ve çabası ile ancak bu kadar oy alınabiliyor.


Tabi burada CHP?nin başarısızlığını sadece parti teşkilatının zayıflığına bağlamak hata olur. Bunun yanında yukarda da bahsettiğim gibi CHP?nin bir sistem partisi olarak algılanması ve genetik şifreleri seçmende bir takım rahatsızlıklara yol açmaktadır. Bunun üstüne Kılıçdaroğlu?nun güneydoğu seçmenine yönelik açılımları oy getirmemiş tam aksine ulusalcı tabanın MHP?ye kaymasına da neden olmuştur.


Ayrıca İzmir?de Tuncay Özkan ve CHP?ye aynı pusulada mühür basan seçmenler de iyi analiz edilmelidir. Bir yandan Ergenekon davasında yargılanan kişileri aday yapıp diğer yandan Sezgin Tanrıkulu gibi isimleri adaylığa sürerseniz bu seçmende mutlaka kafa karışıklığı yaratacaktır.


Oysa siyasette propagandanın en önemli konularından birisi ?slogan?dır. İnsanlara kolay ve sade yoldan ulaşmaz, yaptıklarınız söylediklerini pratikte tutmaz ise bu sandığa yansıyacaktır ve nitekim yansımıştır da? Bir başka ilginç nokta da CHP?nin belde ve köy örgütlenmelerinin hemen hemen olmaması konusudur. Kırsaldan oy alamayan bir CHP hiçbir zaman iktidar olamayacaktır. CHP?nin yapması gereken kuruluş felsefesini demokratikleştirmek ve özgürleştirmektir. Aksi her hamle CHP?li seçmenin kafasını daha da karıştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.