Dünyanın Ortadoğu ve ebola pandemisi gibi sorunlarla uğraştığı şu günlerde Güney Asya’daki siyasi ve ekonomik gelişmeler kimsenin dikkatini çekmiyor. İşte bu sorunlu gündemin arasında kaybolan ve Asya’nın güvenliğini ilgilendiren konu Hindistan ve İran ile alakalı bir limanın inşası.


            İran’ın inşa ettiği Chabahar limanına Hindistan hükümetinden gelen sürpriz destek bölgedeki ittifak ve güvenlik dengesini değiştirecek önemli hamlelerden birisi olarak gösteriliyor. Chabahar denilen liman İran'ın Pakistan sınırına yakın bulunan Belucistan bölgesine yakın ve buna karşılık yine Pakistan’ın Belucistan bölgesinde bulunan Gwadar limanına 100 kilometre kadar bir mesafede bulunuyor.


            Peki Gwadar limanı gibi yine büyük bir projenin finansörü kim? Burada karşımıza Asya’nın önemli aktörlerinden birisi olan Çin çıkıyor. Çin, Gwadar limanına büyük bir destek vererek (yaklaşık 1 Milyar dolar) 2006 yılında projenin bitmesini sağladı. Asıl amacı Pakistan kıyılarından Çin’e boru hattı çekmek ve bu sayede enerji hatlarını güvenlik altına almaktı. Ama tabi bu hattın Belucistan gibi sorunlu bir etnik yapısı olan bölgeden geçmesi gibi zorunluluklar işi karıştırdı. Belucistan’daki harekete başka bir yazıda değiniriz. Biz gelelim Hindistan’ın desteğini kazanan Chabahar limanına…


            Gerek Pakistan ve gerek İran bu iki liman projesi ile sahip oldukları limanlara birer alternatif yaratmakta ve aynı zamanda merkez Asya ile Hint Okyanusu arasında bağlantıyı çeşitlendirme konusunda önemli bir adım atmış oldu. Peki, burada Hindistan’ın karı ne olacak derseniz o da karşımıza şöyle çıkıyor ki Hindistan Keşmir sorunu nedeniyle ticari anlamda kopuk olduğu Orta Asya’ya Chabahar limanı sayesinde ulaşmış oluyor. Yine Chabahar limanından Kabil’e giden kesintili olsa da bir takım otoyol projelerinde de Hindistan’ın adı geçiyor.


            Aslında Hindistan uzun zamandır İran’ın bölgedeki önemli müttefiklerinden birisi ve petrol ithalatında ikinci sırada. 2009 yılında yaşadıkları Nükleer silahlar konusundaki oylama krizi dışında herhangi ciddi bir sorun yaşamış değiller. Burada tabi genel küresel tablodan yola çıkarsak ciddi bir satrancın oynadığını söyleyebiliriz. Çin bölgede Hindistan ile Keşmir meselesinden dolayı bir takım sınır sorunları yaşıyor ve bu nedenle Hindistan, Çin için doğal bir rakip konumunda. Bunun dışında iki ülkenin hem nüfus hem de ekonomi açısından yükselen ülkeler arasında olması aynı zamanda bölgesel rekabeti de beraberinde getiriyor.


            Hindistan, hem Pakistan hem de Afganistan ile bir takım sorunlar yaşıyor ve bu nedenle müttefik olarak geriye sadece İran kalıyor. Afganistan’da yaşanan savaşta İran ile aynı tarafı desteklemeleri ve yine Taliban gibi yapılar arasında Pakistan istihbaratının etkin olması Hindistan’ın müttefiklerini seçerken özen göstermesine neden oluyor. Çin, Gwadar limanı projesi ve Pakistan ile sıcak ilişkilerini kullanarak bölgedeki ticari rekabet gücünü arttırmayı ve Orta Asya ile denizlerin bağlantısını sağlama konusunda adımlar atmaya çalışıyor ve bu Çin’in enerji ithalatında çok önemli bir gelişme. Chabahar limanı ise hem İran’a hem de Hindistan’a, Orta Asya’ya daha büyük ölçüde girebilmelerine ve bölgedeki ticaret hacimlerini geliştirmeye yarıyor.


            İran gerçekten diplomatik anlamda önemli bir ülke ve bu diplomatik zekasını ölçülü kullanıyor. Bir yandan dünyanın enerji geçiş hatlarında önemli bir yere sahip olan Hürmüz boğazını hegemonyası altında tutarken buradan Asya’nın steplerine de bir hat çizmiş oluyor. Ayrıca otoyol projeleri gibi bir takım hamlelerle Asya birbirine giderek daha çok bağlanıyor.


            Sonuç olarak Asya’da ciddi bir enerji hatları inşası var ve bölgedeki aktörler ciddi bir satranç savaşı içerisinde. Bu savaşa son dönemde bütün enerjisini yönelten ABD de Uzak Asya’dan katılmaya başladı. Yakın zamanda enerjinin dağıtımı ve iletimi konusu büyük devletlerin hamlelerini belirlemede önemli olmaya devam edecek gibi görünüyor.