Bu günlerde medyayı çok meşgul eden bir kitap var?Metal Fırtına? Kitabı okudum , her ne kadar fantastik ve yere basmayan bir kitap olarak bulsam da kitabın yazarları üstüne basa basa bunun bilimsel bir öngörümlemeye yakın olduğu kansısındalar?ABD ,Türkiye?ye saldırır mı? Bu cevval soru etrafında dönüp dururken insanın aklına gelen olası şeyleri resmetmiş aslında kitap ama yine de biraz uçmuş dersek yeri olur sanırım?     Böyle bir kitabın neden tam da ABD Türkiye arasının limoni olduğu bir durumda çıktığını sormak gerekiyor?Sanki bazı eller düğmeye bastı (bu lafı hiç sevmem ama bu duruma uyduğu için kullandım) ve iki ülke karşı karşıya getirilmeye çalışıldı?Metal Fırtına kitabının dışında bir de Amerika?da başka bir kitap çıktı bu konuda??Düşmanımın Düşmanı? isimli kitapta ABD?nin Türkiye?yi bombalamasından önceki 10 gün anlatılıyor..Bu da tahmin edebileceğiniz gibi bir bilmkurgu roman?


 


KILIÇLAR ÇEKİLDİ?


    Düşünsel dünyada kılıçlar çekildi ve iki kültürel ortam arasında ilginç bir gerilim yaşanıyor şu anda?Özellikle Metal Fırtına kitabı içindeki ezilmişlik özellikle Türk insanları içinde nasıl bir bilinçaltı oluşturur merak ediyorum..ama sorunun cevabını biliyorum :Öfke?


    Çünkü Amerikalı askerler Ankarayı ve istanbulu işgal ederken öyle şeyler yapıyorlar ki bunun okuyucu içinde bulacağı tepkiyi net bir şekilde görebiliyorum..Açıkçası kitap biraz da milliyetçi duyguları okşamak için yazıldığını iddia etse de ben işin başka yönleri de olduğu kanısındayım..Sanki ABD birilerini tutmuş da alın bu kitabı yazın bakalım siz Türkler psikolojik olarak nasıl tepki veriyorsunuz bu duruma diye?Kitabın ana çatışma noktasını ise yine bildiğimiz ve artık fenalık getiren bir konu oluşturuyor..Bor geyiği?Tabii çok bor madenimiz olabilir..enerji haritasında giderek işgal edilmesi gereken ülke cazibesi kazandığımız da doğru olabilir ama bu temanın bu şekilde ABD?nin Türkiye?yi işgali sürecine gitmesini açıkçası kafam almıyo?Bor madenleri konusunda Türkiye?de o kadar çok geyik yapıldı ki şimdi bu konuya da girersem işin içinden çıkılmaz bir hal alabilir?Türkiyenin siyasi coğrafyasına baktığımız zaman aslında bu tür savaş tehlikeleri taşıyan bir ülke olduğunu görüyoruz hatta Yunanistan ve Suriye örneklerinde olduğu gibi savaşın eşiğine geldiğimiz noktalar da oldu ama bu durumun ABD ile bir savaşa doğru gidebileceği ihtimali her ne kadar uzak olmasa da yakın bir ihtimal değil?


 


NEDEN SAVAŞIRIZ?


    Türkiye?nin savaşa girebileceği durumlar yok mudur? Elbette vardır hani şu meşhur kırmızı çizgilerimiz olayı?Birincisi ve en önemlisi olarak addedilen Kuzey Iraktaki Kürt Devleti hikayesi ve musul kerkük olayı?İkincisi kıbrıs meselesi ve üçüncüsü ve en önemlisi AB masalı?Irak savaşından sonra ilk etken konusunda çok büyük gelişmeler oldu..Türkiyeye çağrıldıklarında kuzu gibi gelen ve hiç ses çıkarmayan barzani ve talabani şu anda çok sivri açıklamalar yapmakta..Bu durumun ilerde ne gibi bir hal alacağını kestirmek ise pek zor değil doğrusu?Zaten 1998 yılından beri orada pasaportlara damga vurulması aslında bir devletin kurulduğuna dair bazı işaretler vermişti ama Türkiye nedense Irak?ın işgalini bekledi ve bugün bile bu konuda net bir açıklama yapmış değil..Yani devletten bir yetkili çıkıp da ?ya kardeşim Musul ve Kerkük?ün devri konusundan bazı sorunlar vardır bunu uluslar arası mahkemeler çözmelidir?vs..? diye en azından başlangıç olarak bir şeyler söyleyemiyor? Bu da karşı tarafa her zaman koz verdi bu güne kadar ve şimdi Irak işgal altında ve kürt liderlerden birinin dışişleri bakanı olması gündemde?Bu durum Federal bir Irak?a doğru giderse yani özerk ama dışişlerinde bağlı bir Kürt devleri oluşursa , bu sorunun bir süre daha sürüncemede kalacağını tahmin ediyorum ama diplomasi günümüzde o kadar kesin bir hal almış durumdaki bazı durumlar sanki önceden karar verilmiş gibi sonuçlanıyor?



    Kıbrıs meselesine gelince adada şu anda Talat?ın Cumhurbaşkanı olması nerdeyse kesin gibi..yani birleşmeye ve uzlaşmaya en yakın olan aday..Bu arada Denktaş?ın mücadeleye her platformda devam ederiz sözü de iyi algılanmalı diye düşünüyorum? Ancak Kıbrıs meselesi konusunda Türkiye o kadar zor bir diplomatik kapanda kalmıştır ki radikal çözümler dışında diplomatik olarak bu işin içinden çıkılması bana göre imkansız?Mutlaka bu durumun diplomasi de bir açıklaması vardır?Gazete köşelerinden Kıbrıs elden gitti demek bence çok kolay önemli olan bu diplomatik savaş sırasında en büyük payı koparabilmelidir ama az önce de dediğim gibi bu savaş 1-0 yenik başladığımız bir savaşır ve bu nedenle başarılması güç bir diplomasi savaşı olarak görüyorum?
AB meselesine gelince , bu durumda aslında diğer sorunlarla bağdaşık şekilde yürümekte hatta Türk diplomasisinin karar vericisi durumundadır şu anda AB. Bu hayalet karar alıcı nedeni ile Türkiye hiçbir platformda kendisini savunamamakta ve her sorun karşısında bir kabullenmişlik ile ön plana çıkmaktadır?Her neyse bir kitap konusundan çıkıp nerelere geldik..Sözün özü bir savaşa girmek bazı ülkeler için çok zordur bazıları için ise rutin olarak yapılan bir durum ekonomik bir faaliyet olarak da görebilirsiniz bunu? ABD , Türkiye?ye saldırır mı? Bu soruya cevap verebilecek öngörümlemeyi yapabilecek durumda değilim(hayal bile olsa) ama Türkiye?nin savaşabileceği nedenleri daha doğrusu kırmızı çizgileri var mı? İşte bu soruya çoğu kişi ?evet? diyecektir?