Evet bütün basın bültenleri böyle geçti haberi... Hakkari-Dağlıca'dan gelen acı haber yüreklere kor gibi düştü... Bu blogda gerek Güneydoğu ile ilgili olsun, gerek komandolarımız ile ilgili olsun gerek Kuzey Irak ile ilgili olsun bir çok yazı yazdım...

Geçenlerde yaşadığımız olay hala hafızalarda tazeyken ikinci bir saldırı ile bütünlüğümüz hedef alındı. Bölünmez ve bütün halinde hareket eden bir Türkiye gerçeği bazılarını korkutmuş ve aleyhimize yapılan saldırılar malesef artmakta... Amaç Türkiye'yi Kuzey Irak'a çekmektir...Bunun ardında başkaca bir amaç bence aranmamalıdır! PKK denilen örgüt neden böyle hassas bir dönemde acımaszıca eylemler yapmaya başladı?...İşte bu tartışılmalıdır...Demek ki bu eylemlerle gerçekleştirilmek istenen bir amaç vardır...Bu amacı da ancak böyle tanımlayabiliriz...



Yapılan yorumlar ve yazılan yazılar gidenleri geri getirmeyecek.Ancak bu ülkenin vatandaşları olarak teröre vereceğimiz cevap tarihe kazınacaktır. TSK elbette operasyonel anlamda gerekeni yapacaktır ancak durumu sadece askeri boyutla ele almamız eksikliğe neden olacaktır. Herkesin dilinde olayı sosyal yönden de ele almamız gerektiği söylenmekte... Peki ben de burada bir soru sormak istiyorum... Diyelim problem sosyal koşulları da ele alınarak mükemmel halde çözüldü... Bölücü örgüt eylem yapmaya o vakit de devam ettiği takdirde sorunun çözümü gerçekleşmiş olmayacak aksine örgüte taviz verilmiş olacaktır... Dünyanın hiçbir yerinden devletler terör örgütlerini muhatap almazlar...Böyle bir aymazlığı kimse Türkiye'den beklemesin...

Gelelim yabancı basının olayla ilgili kullandıkları başlıklara...Bu kadarına ancak pes denir...Kendilerine yapılan şiddeti terör olarak nitelendiren bir anlayış , Türk askerine pusu kuran teröristlere "Kürt İsyancılar" demekte direniyor. Bunu anlamak inanın zor ama bunun üzerine yorum yapmak da bir o kadar zor... Terörün Avrupa'da bulunan ekonomik-sosyal ve medyasal desteğini kurutmadıktan sonra yapılacak operasyonların da pek bir anlamı kalmıyor...

Ülke bu olaydan sonra bir anda dalgalandı ve her yerde eylemler yapılmaya başlandı. İnsanlar demokratik tepkilerini gösteri ve yürüyüşlerle ifade ettiler. Ancak burada bir parantez açmak gerekirse bu öfkenin bir takım etnik ayrımcılıklara kanalize edilmemesi çok hassas bir durumdur. Bizlerin şiarı Ne mutlu Türküm Diyene!dir... Türkiye, Bu ülkenin kuruluşunda emeği geçen şehitler adına bölünmez bütünlüğünü sonsuza kadar muhafaza edecektir...