Bir kaç gündür Türkiye'deki siyasi gündem Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ile çalkalanıyor. CHP'de yaşanan "kaset komplosu"ndan sonra başlayan ve istifa eden Deniz Baykal'dan sonra giderek hızlanan yeni adayın kim olacağı yarışı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması ile yeni bir boyut kazandı.



Kemal Kılıçdaroğlu yeni dönem ile beraber sadece elitist kesime hitap eden ve entellektüel rejim tartışması içinde kendisini yeniden üretemeyen CHP'ye farklı bir model getirip, halkın sorunlarına inen yeni bir siyasal dizayn üzerinde çalışacaktır diye düşünüyorum.


Bu nedenle Kılıçdaroğlu döneminin en önemli şifreleri "işsizlik" ve "yoksulluk" gibi direk halkı ilgilendiren konular olacaktır. Bu noktada bir takım köşe yazarlarının yazdığı gibi CHP'nin yeni dönemde Cumhuriyeti'in kurucu değerleri ve Atatürkçülükten vazgeçeceği gibi tezlere katılmıyorum. Tam aksine Kılıçdaroğlu, kurucu değerlerin ve Atatürkçülüğün elitlerin tekelinden çıkıp halkın gündemine oturmasının anahtarıdır.


Aynı zamanda Kılıçdaroğlu ile beraber CHP'deki MYK'nın da daha demokratik ve işlevsel bir görünüm kazanacağını düşünüyorum. Toplumsal muhalefetin sıkıştığı ve hareketlenemediği bir ortamda CHP'deki bu yeni siyasi anlayış Türk siyasetine bir devinim getirecektir.


CHP'nin bu hamlesi ile beraber parti kurmaya hazırlanan Sarıgül'ün de yeni CHP içerisinde yer alabileceği söylemleri artmaya başladı. Şayet böyle bir şey olursa CHP iktidara yürüme konusunda biraz daha avantajlı hale gelebilir. Bazıları siyasette 2+2=4 değil derler, bu görüşe sonuna kadar katılıyorum fakat o teori iki farklı akım için geçerlidir.


Anap ve DYP birleşmesi bu konuda örnek gösterilebilir. Hatırlayacağınız üzere iki parti birleşmiş ve varolan oylarını da yitirmişlerdir. Yalnız Sarıgül eski bir CHP'lidir ve şu anda yüzde 7 civarında bir oy potansiyeline sahiptir.


Kılıçdaroğlu'na karşı seçimlerde başarı şansı az olacak gibi görünen Sarıgül için en doğru hamle CHP'ye katılmaktan geçmektedir diye düşünüyorum. En azından siyasi mantığın bunu gerektirdiğini düşünüyorum.


Yeni dönem CHP ve Kılıçdaroğlu ile ilgili yeni analizlerin 22 Mayıstaki Kurultaydan sonra daha sağlıklı yapılacağını düşünüyorum ve yazıyı burada noktalıyorum...