Fenerbahçe, Aziz Yıldırım'ın başkanlığı döneminde birçok hoca değiştirdi. Camianın sabırsızlığı nedeniyle acele karar alan yönetimin bu uygulamaları sonucu Fenerbahçe istikrarlı bir başarıya hasret kalmış durumda.



Oysa Alex Ferguson, Manchester United'ın başına 86'da geldi ve ilk şampiyonluğa 92'de ulaştı. Aradaki 6 yıl takım, Ferguson tarafından tanındı, yeniden kuruldu ve planlamalar bunun üzerinden yürütüldü.


Sabırla yürütülen çalışmalar meyvesini verdi ve Manchester United'ın başında hala Ferguson var.


Bana göre Aziz Yıldırım bu sene bundan önceki icraatlarına nazaran en doğru kararı vererek Aykut Kocaman'ı takımın başına getirdi. Bu noktadan sonra onu taraftar ve medyaya karşı koruması da en önemli sorumluluklarından birisi. Ancak Türkiye'de taraftar ve özellikle Fenerbahçe taraftarının baskısının ne demek olduğunu herkes bilir. İşte bu noktada Aykut Kocaman'a gereken destek verilmelidir.


Unutmayalım ki uzun dönemde başarılı bir takım izlemek istiyorsak bazı bedelleri ödememiz gerekiyor. Bu sene Aykut Kocaman ile üç kulvarda da muhteşem başarılar kazanamayabiliriz.


Ama üç yıl içinde çok güçlü ve istikrarlı bir takımın temelleri atılabilir.


Stoch ve Dia gibi transferlere burun kıvıranlar Aykut Kocaman'ı küçümseyebilirler fakat ben hocanın doğru yolda olduğuna inanıyorum.


Geçen sezon teknik açıdan en büyük sorunlarımızdan birisi de hızlı kanat oyuncularının olmayışı idi. Oysa şimdi hem sol hem de sağ kanatta bu sorunu bir nebze çözecek oyuncular transfer edildi. Santos ve Gönül tüm çabalarına rağmen defansif sorumlulukları nedeniyle takımın hızını kesmek zorunda kaldılar.


Sürekli saha içi yan pas yapan bir takımın pas yüzdesi yüksek olabilir ama modern futboldaki en önemli şeylerden birisi artık rakip kaleye en hızlı gidebilecek bir oyun anlayışına sahip olmaktır.


Yapılan transferler takım içindeki bazı dengeleri de gözetti. Biz taraftar olarak her ne kadar çok büyük isimlerin gelmesini istesek de aslında o isimler teknik adamlar için birer kabustur.


Çünkü transferin büyük isimleri takım içindeki dengeyi bozduğu gibi arkadaşlık ve başarı ortamını da etkileyebilir. Mutlak doğru olmasa da bu teorinin gerçekleştiği birçok olayı geçmişte çok gördük.


Sözün özü şu... Bugüne kadar zaten Fenerbahçe için her şeye katlandık ve bedeller ödedik. Takım son haftada şampiyonluğu kaçırdı. Bundan sonra da güçlü bir Fenerbahçe'nin yaratılması için sabredebiliriz.


Aksi takdirde sorunlar yaşamaya ve her sene sil baştan almaya devam etmek zorunda kalacağız...