Osmanlı İmparatorluğu'nun son 200 yılı rakip devletler ile olan askeri-kültürel-teknolojik ilişkilerin uçlara dayandığı bir dönem olmuştur. Bunu modernleşmenin getirdiği bunalım ve travmalar izlemiş, neticede bir imparatorluk yıkıma doğru son sürat yol almıştır.



Bazen devletlerin ya da toplumların bu tarz hareketlerini birer simgeyle anlatmak daha kolaydır. İşte ben de Osmanlı İmparatorluğunun modernleşme hareketlerinin "fes"le simgelenebileceğini düşünüyorum.


Fes Osmanlı modernleşmesinin en önemli simgelerinden birisidir. Aslında şapka kabul edilmek istense de içerden gelen hukuki-dinsel baskı nedeniyle imdada Mısır'dan gelen Fes yetişmiştir. Bugün bile "Fes", Türk-İslam dünyasını anlatmak için kullanılan önemli kavramlardan birisidir.


Osmanlı İmparatorluğunda modernleşme çabaları 3.Selim ile başlar.(bkz. Nizam-ı Cedit hareketi) O dönem düşünürlerin bu konudaki genel tesbiti, "askeri alanda geri kaldığımız için yeniliyoruz"dur. Bu nedenle genelde askeri alanda modernleşme hareketlerine girişilir. (Modernleşme kavramı göreceli olsa da askeri ve teknolojik üstünlük temelinde kullanıldığı zaman daha açıklayıcı olabilir.)


Yeniçeri Ocağını kaldırmaya girişen Selim tahttan uzaklaştırılır ve yerine 2.Mahmud gelir. Bu arada Alemdar Mustafa Paşa ve Osmanlı Hanedanının siyasi gücünü paylaşma hususundaki mücadelenin öyküsünü başka bir yazıya bırakıyorum. (Sened-i İttifak Meselesi) 2.Mahmud yeniçeri ocağının kaldırılması konusunda başarıya ulaşır. (Yeniçeri Ocağının kaldırılması her ne kadar modernleşme açısından gerekli idiyse de Osmanlı Devleti'nin yüzyıllar süren futuhat ruhunu da beraberinde götürmüştür. O egemenliği sağlayan görünmez zırh ortadan kalkmıştır)


Yeniçeri Ocağını kaldıran 2.Mahmud yeni bir ordu kurar ve birçok alanda önemli değişimlerin de ilk kıvılcımlarını yakar. Ardından gelen Abdülmecid, Abdülaziz ve Abdülhamid dönemlerinde de bu tarz modernleşme çabaları askeri ve eğitim alanları özelinde olmak kaydı ile devam eder.


Pan-İslamist ve Pan-Türkist fikir hareketleri modernleşmeye yön vermeye çalışmak isteseler de imparatorluğun çok katmanlı yapısı her defasında sorun yaratmaktadır. 2.Abdülhamid'in istibdat dönemi aslında modernleşmenin eğitim alanında yoğunlaştığı bir dönem olmuştur.


Fakat İttihad ve Terakki ile beraber eskiden kopuş artık iyice su üstüne çıkmış ve kesinleşmiştir.


Modern Türkiye'nin doğuşu ile beraber modernleşme konusu başka bir boyuta taşınmıştır. Siyasal ve toplumsal hayattaki köklü devrimler yeni bir Türkiye'nin habercisidir.