Versailles Antlaşmasının ağır şartları ve ödenen rekor tazminatlar Almanya?nın ekonomisini mahvetmiş ve bunun sonucunda ülkede kaotik bir ortam oluşmuştur. Böyle bir kaosun ortasında gelişen siyasal akımlar aşırı uçlara doğru kaymış ve ortaya ırkçı bir lider profili çıkmıştır: Hitler.


Hitler, yoğun bir ideolojik propaganda ile beraber iktidarının meşruiyetini aşırı ırkçı bir düzleme oturtmuştur. Epik söylevleri ve askeri zekası ile politik propagandanın zirvesine çıkan Hitler, sömürgeci ve yayılmacı anlayışını yeni dünya statüsüne entegre etmeyi başaramayınca tarih sahnesinden büyük bir savaşla çekilmek zorunda kalmıştır.


Hitler, iktidara geldikten hemen sonra 3 Şubat 1933'te, Alman Silahlı Kuvvetleri Komutanlarıyla yaptığı ilk görüşmede, iç ve dış politikanın hedeflerini şöyle belirtmiştir:


"Genel politikanın tek amacı, politik gücün tekrar ele geçirilmesidir. Tüm devlet yönetiminin bu amacın gerçekleştirilmesine yöneltilmesi zorunludur.


1. İçte: Almanya'daki halihazır iç politik durumun tam tersine döndürülmesi. Amaca aykırı düşen herhangi bir düşünce tarzının faaliyetine göz yumulmaması... Gençlikte ve millette, bizi yalnız ve ancak savaşın kurtarabileceği fikrinin yerleştirilmesi... En sert şekilde otoriter devlet yönetimi...


2. Dışa Yönelik: Versailles Andlaşması'na karşı savaş, Cenevre'de eşit haklar... Müttefikler sağlama.


3. Ekonomi: Köylü kurtarılmalıdır! Yerleştirme (iskân) politikası...


4. Alman Silahlı Kuvvetlerinin kurulması politik gücün yeniden elde edilmesi amacına ulaşılması için en önemli koşuldur. Genel askerlik yükümlülüğü yeniden konulmalıdır.


... Doğuda yeni yaşam alanının ele geçirilmesi ve buranın acımasızca Germenleştirilmesi..."[1]


Hitler, Versailles Andlaşması'nın koyduğu sınırlayıcı durumu ortadan kaldırdı. 1 Ekim 1934'te Alman ordusunun toplam kuvvetini 100.000'den 240.000'e yükseltti. Arkasından, 7 Mart 1936'da Locarno Andlaşması'ndan ayrıldı ve askersiz alan olan Ren bölgesini işgal etti. Böylece 2. Dünya Savaşı?nın işaret fişekleri de atılmış oldu. Almanya?nın geldiği noktayı daha iyi anlamak için o döneme ait savunma giderlerine bakmak fikir verebilir.





















Harcama TürüYılTutar/Dolar $
Savunma Harcaması1930162 Milyon $
Savunma Harcaması19387.4 Milyar $

[2]

Yukarıdaki tablo da göstermektedir ki Almanya 8 yıllık bir süre içerisinde savunma ve askeri harcamalarını rekor bir düzeye getirmiş ve böylece yayılmacı anlayışını açık bir şekilde sergilemiştir. Avrupa?daki güçler dengesi Almanya?nın bu atağından sonra alt üst olmuş ve 2. Dünya Savaşı kaçınılmaz hale gelmiştir.




[1] Rıfat Uçarol, a.g.e, s.640

[2] Paul Kennedy, Büyük Güçlerin Yükselişi ve Çöküşleri, s.359

Not: Siyasi Tarih dersi için yapmış olduğum kısa bir "nazi iktidarı" analizi. Yorumlarınıza sunulmuştur.