Rusya ve Çin arasında deyim yerindeyse sandviç gibi sıkışan ve ekonomik sorunlarına rağmen bölgesel entegrasyon konusunda adımlar atması halinde ciddi gelişmeler sağlayabileceği düşünülen Moğolistan son yıllarda önemli bir potansiyel ortaya koymaktadır.
Ülkeler arasında bölgesel ticaret ittifakları kurmak hem ilgili ülkelerin rahatlamasına, büyümesine ve refahında ciddi kazanımlar sağlamasına yardımcı olmaktadır. Moğolistan'ın bölgede sandviç gibi sıkışmış olması kendisi açısından bir dezavantaj gibi gözükse de aslında ciddi fırsatlar da yaratmaktadır. Ciddi mineral kaynaklarına sahip olan Moğolistan bu kaynakları ihraç edecek pazarlar bulma arayışı içerisindedir. AB ve ABD gibi ihraç pazarlarına ulaşma çabasının yanında Moğolistan'ın kendi bölgesinde Rusya, Çin ve Güney Kore gibi ülkelere ulaşmaya çalışması kendisi açısından çok daha önemlidir.
İç piyasası çok sınırlı olan Moğolistan'ın dışarıya açılması ülkenin ekonomisi açısından son derece hayati bir meseledir. Üç milyonluk bir tüketici nüfusa sahip olan Moğolistan'a bu rakam yetmemektedir.
Moğolistan ayrıca Rusya ve Çin arasındaki ticari ilişkiye bir köprü vazifesi de görebilmelidir. Bu anlamda iki ülke arasındaki ulaşım kanalları çeşitlendirilebilir ve bu ulaşım üzerinden ciddi bir ticari potansiyel yaratılabilir. Enerji nakil hatları projeleri ortaya konulabilir ve bunun yanında tren ve kara yollarında yatırımlar yapılması halinde bu noktada da önemli kazanımlar elde edilebilir.
Sonuç olarak Moğolistan her ne kadar bölgesel olarak olumsuz bir lokasyona sahip gibi gözükse de ciddi bir potansiyelin tam ortasında durmaktadır. Özellikle enerji nakil hatları üzerinde kurabileceği hakimiyet ve mineral kaynaklarını bölgeye ihraç edebilecek bir sistem kurması halinde önemli bir ekonomik büyüme sağlayacaktır.
0 Comments