Daha önceki yazılarımda radikal hareketlerin Güney Asya stratejileri üzerinde durmuştum. Şurada özellikle Afganistan, Pakistan ve Endonezya’da etkili olan IŞİD ve El-Kaide’nin bölgesel hegemonya mücadelesine değinmiş ayrıca dünkü yazıda da yine iki yapının Ortadoğu’daki egemenlik savaşını analiz etmeye çalışmıştım.

         Afrika’dan Çin’e bir yay çizen radikal hareketlerin özellikle Malezya’da da üslendikleri bir sır değil. Öyle ki ülkede 50 bin IŞİD sempatizanı olduğundan bahsediliyor. Ayrıca Malezyalı polis kaynaklarına göre şu ana kadar 100 kadar Malezya vatandaşı IŞİD saflarında savaşmak üzere Irak ve Suriye’ye gitmiş.[1]Malezya’nın bugünlerdeki en büyük korkusu bu sempatizanların dönüşüm geçirerek eylemsel bir strateji benimsemeleri. Bu durumda ülkedeki terör eylemlerinin artmasından korkuluyor.

         Hatta bu nedenle Malezya polisi operasyonları arttırarak Ocak 2016’da eylem hazırlığında olan 7 IŞİD mensubunu yakaladığını duyurmuştu.[2] Yakalananlar arasında Jakarta saldırılarını[3] organize eden Bahrun Naim de var. Endonezya ve Malezya’da etkin olan grup Katibah Nusantara[4] olarak biliniyor. IŞİD’e biat eden grubun özellikle Endonezya’da son derece etkin olduğu ve Malezya’da da son dönemlerde ciddi bir zemin kazandığı belirtiliyor.

         Katibah Nusantara öyle bir zemin kazanmış ki Başbakan Najib Razak’ı bile kaçırmak için eylem planlamış.[5] Malezya polisi tarafından önlenen bu eylem Malezya kamuoyuna da yeni yeni açıklanıyor. İşin ilginç yanı konu ile ilgili gözaltına alınan 13 kişiden 2’si Malezya Hava Kuvvetlerinde askeri personel.[6]Bu da durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Malezya içerisinde bu kadar alan kazanmış bir örgütün Suriye’ye savaşması için gönderdiği ve bunların 6’sının canlı bomba olduğu bilgisi Malezya polisinin elinde mevcut. Durumun vahameti bu noktada daha da artıyor.

         2002 ve 2004 yılları arasında bölgede sürekli eylemler yapan Jemaah Islamiyah adlı El-Kaide yanlısı örgütün ise bugünlerde adı bile duyulmuyor. Oysa bu örgütün de askeri ve siyasi beyinlerinin Malezyalı Azahari Husin[7] ve Noordin Moch Top[8] olduğu biliniyor.

         Bir dönem El-Kaide’nin egemenlik alanı olan bölgelerde IŞİD’e biat eden grupların bu kadar çabuk alan kazanması analiz edilmesi gereken bir durum. IŞİD sempatizanı gençlerin daha radikal eğilimlere olan ilgisinin yanında, radikalleşmenin de bir dönüşüm içerisine girerek dinsel kodları kendisine uyarladığını söylemek mümkün. Özellikle gençlerde var olan “meşhur olma isteği” ile IŞİD gibi grupların medyayı ve manşetleri seven özellikleri birleşince “füzyon radikalleşmesi”[9] denen durum ortaya çıkıyor.[10]Bu radikalleşme süreçleri tarihsel bir kırılmanın yaşandığı ulus devlet ötesi dönemin de habercisi gibi. Küreselleşme, beraberinde getirdiği kimlik sorunlarının derinleşmesi ile beraber bir anafor gibi tüm siyasi ve sosyal süreçleri içerisine çekiyor.

Modern olanın yıllardır süren baskısının altında inleyen bu  yapıların küreselleşme ile beraber postmodern dönemde neşvünema etmeleri, küresel düzene karşı gelen diğer muhalif unsurları da öteliyor. Adeta onları perdeliyor ve meşruiyet sorunsalı içerisine hapsediyor.

Bu tarz bir asimetrik tehdide karşı devletlerin ya da medeniyetlerin yapması gereken ise topyekün bir siyasi-ekonomik ve kültürel strateji (ve beraberinde taktiksel bir modelleme) geliştirmektir.

Radikalleşmenin altında yatan temel dinamiğin analiz edilmesi için biçimsel mantığın dışında yeni bir “anlama süreci”nin de ortaya konulması gerekiyor. Klasik bir neden sonuç ilişkisinin dışında, verili gerçeğe daha analitik ve ilişkisel yaklaşan, unsurların tarihsel bir bütünlük ve bağlam içerisinde ele alındığı yeni ve stratejik bir anlama sürecinin, sorunların bilinmesinden ziyade anlaşılmasına daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum.



[1] http://www.aljazeera.com/news/2015/12/malaysia-minister-50000-isil-sympathisers-country-151212151155422.html
[2] http://www.worldtribune.com/malaysia-arrests-7-isil-linked-jihadists-who-were-planning-attacks/
[3] http://www.aljazeera.com/news/2016/01/indonesia-arrests-isil-suspects-jakarta-attacks-160115032055865.html
[4] http://www.nytimes.com/live/jakarta-indonesia-explosions/background-on-katibah-nusantara-a-military-unit-under-isis-linked-to-jakarta-attacks
[5] http://thediplomat.com/2016/03/isis-malaysia-and-the-risks-of-lost-moral-authority/
[6] http://thediplomat.com/2016/03/isis-malaysia-and-the-risks-of-lost-moral-authority/
[7] http://www.smh.com.au/articles/2004/09/09/1094530774504.html?from=storylhs
[8] http://www.reuters.com/article/us-indonesia-militants-qanda-sb-idUSTRE58G2OR20090917
[9] “Füzyon Radikalleşmesi” kavramını Metin Gürcan, PKK’nın Z nesli için kullanmış. http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2015/08/turkey-kurds-pkk-armed-young-militias.html
[10] Konuyla ilgili Tuncay Kardaş ve Ömer Behram Özdemir’in şu çalışması ufuk açıcı: Avrupalı Yabancı Savaşçılar: Kimlik, Sosyal Medya ve Radikalleşme- http://file.setav.org/Files/Pdf/20150203185528_avrupali-yabanci-savascilar-pdf.pdf