"Hasan emmi öldü deeel mi?" repliği ile açılan Sakar Şakir filmi Türk Sinemasının özellikle replikler açısından en deneysel komedi filmlerinden birisi. Baş rolde tartışmasız bir usta olan Kemal Sunal ile beraber onun yanında sıralanan karakterler tam anlamıyla bir sürreel geçit yapıyor.

"Borcunu vermeyenin donunu icra ile alırız." diyen Hacı (Ali Şen) karakterinin yanında Karamürselli Deli Hamdi ve Fatsali Osman'dan bildiğimiz Gardrop Fuat, Marmara Kazım, Lüfer ve apartman önünde limon satan Şükrü... Filmin ilk sekanslarında arzı endam eden kahvehane ahalisini ise hiç saymıyorum.

Film, amcasından kendisine miras kalan 15 milyon liralık mirası almak için İstanbul'a giden Şakir nam-ı diğer Sakar Şakir'in hikayesini konu alıyor.

Özellikle Şakir ile ölen amcasının emanetçisi Hacı Amca arasında ciddi bir rekabet ortaya çıkıyor. Şakir'in amcasından miras kalan bakkal dükkanına ilk geldiği gün "müşterinin ayağı alışsın" diyerek her şeyi bedava yapması ile başlayan ekonomik çılgınlığa Hacı amca tarafından anında keynezyen bir müdahale gelmesi ve akabinde Hacı amca ile Şakir arasında devam eden "hile satacan ki ihya olasın..." minvalinde devam eden eko-politik tartışmalar veresiye defterinin Şakir tarafından satılması ile son buluyor.

Veresiye defterine talip olan ve asıl amacı Şakir'i kandırmak olan Lüfer (Necdet Yakın) yanında Şükrü ve Marmara Kazım ile bakkal dükkanına gelir ve "İnek Kazım'a okuma yazma öğretmek için bir deftere ihtiyacı olduğunu" anlatır. Sonra anında veresiye defterine uzanarak "o defter bu defter" der. 

Marmara Kazım ise Şakir'in dükkandaki her şey beleş dediği gün bu uygulamayı duyurmak için çıktığı bir çatıdan yaptığı "yağma" çağrısı ise bilinir. "Koşun lan herkes koşsun, herif gelmeden dükkanı toz edin ha!" diyerek herkesi bakkal dükkanına yönlendirir.


En sonunda bakkalın ortadan kalkması ile memleketindeki kahvehaneye döner ve orada Arap karakterinin tüpü tamir ederken Şakir'in elinde sigara ile içeri girmesi bir anda ortalığı karıştırır.

Natuk Baytan'ın yönetmenliğini yaptığı bu çok ilginç repliklere ev sahipliği yapan Türk sinemasının gelenek dışı komedi filmlerinin öncüsü Sakar Şakir'e saygılarımızı gönderiyoruz.

"Alo alo amcacım beni duyuyor musun ev çok güzel beğendim valla, ses gelmiyor ya, herhalde bu da ses düğmesi olacak çevirelim, ulan bu telefondan ses yerine su geliyor ya, demek ki bu telefonlardan ses yerine su geliyor evet!..."