Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi
kapsamında yer alan stratejik liman kenti Gwadar'da Pearl Continental oteline
gerçekleştirilen saldırı bölgede Çin'e ait "küresel
projelerin" güvenliğini bir kez daha gündeme getirdi.
Pakistan Ordusundan yapılan
açıklamaya göre otelde gerçekleşen saldırılar sonrası yapılan operasyonda üç
saldırgan ölü ele geçirildi.
Saldırıyı üstlenen Belucistan
Kurtuluş Ordusu; saldırının hedefinin "Çinliler
ve yabancı yatırımcılar olduğunu" açıkladı. Saldırıyı söz konusu
örgütün “Majeed Tugayı’nın” yaptığı
belirtiliyor.
Bu arada saldırının ardından
liman kentinde güvenliğin artırıldığı ve Çinli liman çalışanları ve
Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru kapsamında yer alan projelerde çalışanların
korunması için özel düzenlemeler yapıldığı haberleri geliyor.
Pakistan Başbakanı Imran Khan;
"Bu girişimler, özellikle
Belucistan'da yer alan ekonomik projelerimizi ve ülke refahımızı sabote etmeye
çalışan çabalardır." derken bölgede Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) ve 60
milyar dolarlık Çin Pakistan Ekonomik Koridorunun (CPEC) en önemli unsuru
Gwadar limanı yer alıyor.
Belucistan
Kurtuluş Ordusunun Hedefi ÇİN
Söz konusu Pearl Continental
oteli yabancı misafirler ve özellikle Çin'in bölgedeki projelerde yer alan
çalışanları tarafından kullanılıyor. Bu saldırı Çin menşeli hedeflere yapılan
üçüncü saldırı.
Daha önce Karaçi'de Çin
konsolosluğuna ve geçen sene Ağustos ayında Çin'li mühendisleri taşıyan otobüse
bir saldırı yapılmıştı. Söz konusu saldırıları da Belucistan Kurtuluş Ordusu
üstlenmişti.
Örgütün yayınladığı bir
videoda “Çin'in sömürü düzeni Pakistan
ordusu tarafından Beluci sivilleri acımasız bir şekilde sindirmek için
destekleniyor. Çin ve Pakistan, Belucistan'dan ayrılmalı ya da daha fazla
saldırıya hazır olmalıdır." mesajı paylaşılırken özellikle Çin’in ve
Çin-Pakistan ekonomik koridorunun hedef alınması dikkatleri çekiyor.
Bölgede Çin’in varlığına karşı
çıkan tek örgüt BLA değil. Balochistan
Liberation Front (BLF) (Belucistan Kurtuluş Cephesi) isimli örgüt zaman
zaman yayınladığı videolarla Çin varlığına karşı çıkıyor. Yine Beluci menşeli
farklı gizli grupların olduğu da söyleniyor. Uzmanlar Beluci örgütlerin çok
parçalı bir yapıda olduklarını ve birbirleri ile anlaşamadıklarını da
belirtiyor.
Güney
Asya’da Çin’e Açılan Hibrit Cephe
Gwadar'da Pearl Continental
oteline yapılan saldırıyı Çin ve Pakistan'a karşı yapılan ciddi bir meydan
okuma olarak yorumlamak mümkün. Bu kadar yüksek güvenlikli bir hedefe
saldırılması küçümsenecek ve kolay bir iş gibi görünmüyor.
Uzmanlar saldırganların
denizden bot ile geldikleri olasılığı üzerinde dururken, söz konusu bölgede
Pakistan özel kuvvetlerinin ciddi manada asker bulundurduğunu da eklemek
gerekiyor. Sayıları 15 bini bulan
asker ve polis sayısının güvenliği sağlamada yeterli olamadığı görülüyor.
Öte yandan Çin'in Karaçi
Konsolosluğuna yapılan saldırıdan sonra yazdığım yazıda Belucistan'ın Çin ve
karşıtı ülkeler arasında bir "cephe"ye
dönüşebileceği üzerinde durmuştum. Vekil unsurlar üzerinden tansiyonu giderek
artan çatışmaların hibrit bir savaşa doğru evrildiği görülüyor. Ekonomik
koridorun güvenliği tehlikeye girdikçe Çin'in de bölgede yeni hamleler yapması
olasılığı artıyor.
Belucistan Kurtuluş Ordusunun eylemlerini son dönemlerde özellikle sansasyonel düzeye çekme çabaları ve Çin’i spesifik olarak hedeflemeleri akla küresel mücadelede taraf olan muhatapları getiriyor. Acaba Belucistan küresel güç mücadelesinin cephe hatlarından biri olabilir mi? Çin’in Gwadar limanı ile enerji sevkiyatının merkezine yerleşmesi ve özellikle Hürmüz boğazına olan yakınlığı bölgede egemen olan unsurları endişelendiriyor.(http://www.hussoloji.com/2018/11/cpec-ve-pakistanda-cin-yatirimlarinin.html)
Hibrit Savaş denilince akla
gelen ilk isimlerden biri olan Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov
tarafından ortaya konulan ve "Gerasimov
Doktrini" olarak bilinen yaklaşıma göre klasik savaşın kuralları
temelinden değişti. Doktrine göre stratejik ve politik hedeflere ulaşma yolunda
askeri olmayan unsurların etkinliği giderek artmış durumda.
Bu savaş türünde harekat alanı
ile ilgili her şey birbiri içine girmiş durumda. Mesela Frank Hoffman 2007
yılında yazmış olduğu Conflict In The 21st Century: The Rise Of
Hybrid Wars adlı çalışmasında devletler arasındaki klasik savaşların;
sivil, asker, organize şiddet, terör, arasında kesin ayrımların olmadığı hibrit
savaşlar ile yer değiştirdiğini yazar.
Güney Asya’da terör
örgütlerinin aktive olması ve DAEŞ örgütünün son zamanlarda bölgede eylemlerini
arttırması gibi bulgular bölgenin hibrit bir savaş merkezine dönüşme riskini de
ortaya çıkardı.
Stratejik anlamda bu durumdan
en çok zarar görecek ülke ise Çin. Bölgede yer alan milyar dolarlık yatırımları
ve çevre ülkelerle olan ilişkileri ciddi bir hibrit tehdit ile karşı karşıya.
Çin
Ne Yapmalı?
Hem İran'a hem de Afganistan'a
sınırı olan Belucistan, Pakistan’ın en fakir bölgelerinden birisi olmasına rağmen
bol miktarda doğal gaz ve çeşitli maden rezervlerine sahip.
Ayrılıkçı hareket yıllardır Pakistan
merkezi hükümetine karşı savaşıyor. Gaz ve ulaştırma altyapısına saldıran örgütün
uzun süren sessizliğini Çin menşeli hedeflere saldırmak için bozması akla bazı
sorular getiriyor.
Burada dikkatle not edilmesi
gereken iki önemli husus şu sanırım. ABD-Çin arasında devam eden ticari
müzakerelerin başarısızlığa uğraması ve Pakistan’ın dün IMF ile masaya oturup
anlaşması. Öte yandan bu saldırının ABD ve Hindistan gibi ülkelerin bölgedeki
stratejik çıkarlarına “uygun” olduğunu,
en azından Çin’in hegemonyasını sınırlaması açısından, söylemek mümkün.
Çin’in Karaçi konsolosluğuna
yapılan saldırı da geçen sene G20 zirvesinin hemen öncesinde yapılmıştı.
Gwadar saldırısı aynı zamanda
uluslararası medyada tercih edilen ilginç bir tutumu da gözler önüne serdi. BBC'nin;
terör saldırısını gerçekleştirenler için "silahlı
adamlar" (gunmen) terimini kullanması medyanın haberi yayınlama biçimi
ile ilgili akla bazı sorular getirdi.
BBC gibi bir haber kurumunun
Gwadar saldırısını silahlı adamlar düzeyinde organize bir vakaya indirme çabası
ve terör saldırısı olarak yazamaması söylemsel bir sınırlama içerisinde sıkıştığını
gösteriyor.
Uzmanlar Çin’in Pakistan’da
bulunan yatırımları konusunda geri adım atmayacağını ve yüksek bir risk
iştahına sahip olan Çin’in söz konusu yatırımlarının güvenliğini sağlama
noktasında yeni önlemler alabileceğini belirtiyor.
Tabii bölgenin bu saldırı
sonrasında daha da fazla “güvenlikleştirilmesi”
sorunu çözer mi bu da tartışılması gereken bir başka konu.
Gwadar saldırısı sonrasında Çin'in
bölgede askeri bir üslenmeye gitmesi olasılıklar arasında sayılabilir.
Gwadar'ın hem ticari hem de askeri bir üsse dönüşme olasılığı aynı zamanda
Hint-Pasifik'teki güvenlik dengelerini de değiştirecektir.
0 Comments